17 Ekim 2016 Pazartesi

Kadıköy'den Topağacı'na Yepyeni Mekanlar;



Kadıköy'den Topağacı'na Yepyeni Mekanlar;

Kadıköy sevgim her daim baki; ama bu aralar Teşvikiye, Beşiktaş dolaylarında gezinmeyi de seviyorum. Özellikle en kalabalık bölgelerinden çok ara sokaklarına dalıp, sakin yerlerde bulunmayı tercih ediyorum. Kadıköy, Topağacı ve Abbasağa’dan yepyeni mekanlar…

Moda’da 1 Yer- On Numara Kahvaltı
Moda’da 1 yer, bir süredir Moda çay bahçesinin karşısında varlığını sürdürüyordu. Moda’daki yoğunluktan etkilenmemiş görünen, sakin bir mekandı. Ta ki sihirli bir değnekle On Numara Kahvaltı ismini verdikleri o harika kahvaltıyı menüye dahil edene kadar. Şimdi özellikle haftasonları inanılmaz bir yoğunluk oluyor. Bu yoğunluk içinde kahvaltı keyifli olmaz diye düşünüp yanılmayın. Tatlı bir yoğunluktan bahsediyorum ve bu kahvaltıya değer diye düşünüyorum. Pötikareli, sevimli örtüler, donatılan masa, denize karşı oturup bir sabahı burada geçirmek bana pek güzel geldi. Lezzetler de apayrı bir tercih sebebiydi elbet. Masaya gelen her şey özenle seçilmiş, on numara kahvaltı şeklinde adlandırılması, gayet doğal. Pişi, peynir çeşitleri, doğal ev yapımı reçeller, sütlü türk kahvesi, sucuklu yumurta ve dahası… Anlattığım, yalnızca bir kısmı. Siz haftasonu koşun gelin en iyisi J

Tinca Tinca Cafe
Moda Caddesi’nde Page’in yanı, Çikolata Dükkanı’nın olduğu sokağın hemen karşısında. Son zamanlarda açılan yerlerin minicik dükkanlar oluşuna inat, fazla genişçe bir mekan. Kocaman bir dış kısmı, daha küçük; ama ferahlığından bişey kaybetmemiş bir iç kısmı var. İçeriye girdiğinizde sizi karşılayan atıştırmalıklar pek güzel görünüyor. Turtalar, cheesecakeler, muffinler ve dahası. Tinca tinca’da kahve keyfinize eşlikçiler. Zaten sunumlarında mutlaka ufak bir kurabiye ikram ediyorlar. Az yiyeyim diyenlerdenseniz bu leziz kurabiyeler bile sizi mutlu edecektir. Bu arada, kahvaltı çeşitleri, sandviçler ve tostlar da menüde mevcut. Özellikle köy ekmeğiyle yapılan tost seçeneklerini tercih edebilir, vejetaryen sandviç opsiyonlarını da değerlendirebilirsiniz. Müsaitliğiniz varsa, haftaiçi gündüz saatlerinde oturup burada çalışı, Moda Caddesi’nden gelen geçeni izleyip bir yandan kahvenizi yudumlayın. Mutluluk verici J

Sold Abbasağa


‘’This is an unusual coffeeshop that you can buy everything’’ sloganıyla yola çıkan Sold, Abbasağa Mahallesi’nde Salnameci Sokak’ta bulunuyor. Abbasağa’nın Beşiktaş’a böylesi yakın, bir yandan da o telaştan uzak hali zaten çok çok güzelken, bir de böyle bir yerin açılmış olması ve daha kapıdan içeri girerken gözlenen güleryüz ve atmosfer, burayı seveceğimizin göstergeleri gibi. Sloganından da anlayabileceğiniz üzere, burada var olan her şeyi satın alabiliyorsunuz. Tasarım mobilyalardan, kaktüslere, tablolardan, orijinal dekoratif eşyalara kadar her şeyi alıp, eve götürebilmeniz mümkün. En çok da burada kahveyi de onunla içeceğiniz şık seramik kupaları eve götürmek isteyeceksiniz ve bu imkanın olması bence harika. Sold’un en hoş tarafı, tasarımcılara ve sanatçılara verdiği destek çünkü birçok insan bu yolla eserlerini sergileme ve insanlarla paylaşabilme fırsatı buluyor. Daha direkt ve kolay bir metodla bunu yapabilmeleri büyük avantaj. Bununla birlikte burası epey keyifli bir mekan olmuş, aşağı katında bilgisayarınızla çalışmak, dışta kalan masalarda kahvenizi yudumlayıp, tatlı yemek de mümkün. Hep söylerim, çalan müziklerin önemini. Yine burada oturduğum süre boyunca elimi shazam’dan kaldıramadım. Benden söylemesi!

Son Topağacı
Geçtiğimiz günlerde giderek daha da popülerleşen Topağacı ve Teşvikiye taraflarının ‘Son’ sakini de yerli yerinde şimdi. Ihlamur Yolu Sokak’ın yepyenisi ‘Son’ bu aralar keşfettiğim mekanlar arasında en en şık ve arz mekan diyebilirim. Lacivertin hüküm sürdüğü ortamda, atmosfer gerçekten farklı ve konumu itibariyle de bambaşka bir ülkede kahve içiyormuşsunuz hissi geçiyor içinizden. Bunda dışarıda bulunan merdiven kısmına yapılan oturma alanının (Daha çok bir konser alanını anımsatıyor) da etkisi büyük. Ben o cumartesi Son’a gittiğimde, burayı insanların bu denli hızla keşfetmiş olmalarına çok şaşırdım. Çoğu masa doluydu. İçerde soğuktan kaçabileceğim, korunaklı alandaki masaya yerleştiğimdeyse burnuma dolan o enfes kokuyla sarsıldım adeta. Kahvem eşliğinde saatler geçirirken de bu harika koku hiç bitmedi. Tatlıların hepsini sırf o kokuları yüzünden deneyebilirim dedim kendi kendime. Zaten Son’da sade ve iştah açan bir menü var, kahvaltılıklar, atıştırmalıklar, makarna ve tatlılardan oluşan. Özellikle ‘imam çok sevdi’ adını verdikleri patlıcan, süzme yoğurt ve cevizden oluşan atıştırmalıkları ve pesto soslu casarecce makarnaları, bir sonraki gidişimde ilk sipariş edeceğim şey olacak, buna eminim!





2 yorum:

  1. Instagramda gördükçe atıyorum listeme önerilerini ama blogda okumak da ayrı güzel!

    YanıtlaSil
  2. Teşekkürler, sevindim çok :)

    YanıtlaSil