Kadıköy'den Topağacı'na Yepyeni Mekanlar;
Kadıköy sevgim her daim baki; ama bu aralar Teşvikiye,
Beşiktaş dolaylarında gezinmeyi de seviyorum. Özellikle en kalabalık
bölgelerinden çok ara sokaklarına dalıp, sakin yerlerde bulunmayı tercih
ediyorum. Kadıköy, Topağacı ve Abbasağa’dan yepyeni mekanlar…
Moda’da 1 Yer- On Numara Kahvaltı
Moda’da 1 yer, bir süredir Moda çay bahçesinin karşısında
varlığını sürdürüyordu. Moda’daki yoğunluktan etkilenmemiş görünen, sakin bir
mekandı. Ta ki sihirli bir değnekle On Numara Kahvaltı ismini verdikleri o
harika kahvaltıyı menüye dahil edene kadar. Şimdi özellikle haftasonları
inanılmaz bir yoğunluk oluyor. Bu yoğunluk içinde kahvaltı keyifli olmaz diye
düşünüp yanılmayın. Tatlı bir yoğunluktan bahsediyorum ve bu kahvaltıya değer
diye düşünüyorum. Pötikareli, sevimli örtüler, donatılan masa, denize karşı
oturup bir sabahı burada geçirmek bana pek güzel geldi. Lezzetler de apayrı bir
tercih sebebiydi elbet. Masaya gelen her şey özenle seçilmiş, on numara kahvaltı
şeklinde adlandırılması, gayet doğal. Pişi, peynir çeşitleri, doğal ev yapımı
reçeller, sütlü türk kahvesi, sucuklu yumurta ve dahası… Anlattığım, yalnızca
bir kısmı. Siz haftasonu koşun gelin en iyisi J
Tinca Tinca Cafe
Moda Caddesi’nde Page’in yanı, Çikolata Dükkanı’nın olduğu
sokağın hemen karşısında. Son zamanlarda açılan yerlerin minicik dükkanlar
oluşuna inat, fazla genişçe bir mekan. Kocaman bir dış kısmı, daha küçük; ama
ferahlığından bişey kaybetmemiş bir iç kısmı var. İçeriye girdiğinizde sizi
karşılayan atıştırmalıklar pek güzel görünüyor. Turtalar, cheesecakeler,
muffinler ve dahası. Tinca tinca’da kahve keyfinize eşlikçiler. Zaten
sunumlarında mutlaka ufak bir kurabiye ikram ediyorlar. Az yiyeyim
diyenlerdenseniz bu leziz kurabiyeler bile sizi mutlu edecektir. Bu arada,
kahvaltı çeşitleri, sandviçler ve tostlar da menüde mevcut. Özellikle köy
ekmeğiyle yapılan tost seçeneklerini tercih edebilir, vejetaryen sandviç
opsiyonlarını da değerlendirebilirsiniz. Müsaitliğiniz varsa, haftaiçi gündüz
saatlerinde oturup burada çalışı, Moda Caddesi’nden gelen geçeni izleyip bir
yandan kahvenizi yudumlayın. Mutluluk verici J
Sold Abbasağa
‘’This is an unusual coffeeshop that you can buy
everything’’ sloganıyla yola çıkan Sold, Abbasağa Mahallesi’nde Salnameci
Sokak’ta bulunuyor. Abbasağa’nın Beşiktaş’a böylesi yakın, bir yandan da o
telaştan uzak hali zaten çok çok güzelken, bir de böyle bir yerin açılmış
olması ve daha kapıdan içeri girerken gözlenen güleryüz ve atmosfer, burayı
seveceğimizin göstergeleri gibi. Sloganından da anlayabileceğiniz üzere, burada
var olan her şeyi satın alabiliyorsunuz. Tasarım mobilyalardan, kaktüslere,
tablolardan, orijinal dekoratif eşyalara kadar her şeyi alıp, eve
götürebilmeniz mümkün. En çok da burada kahveyi de onunla içeceğiniz şık
seramik kupaları eve götürmek isteyeceksiniz ve bu imkanın olması bence harika.
Sold’un en hoş tarafı, tasarımcılara ve sanatçılara verdiği destek çünkü birçok
insan bu yolla eserlerini sergileme ve insanlarla paylaşabilme fırsatı buluyor.
Daha direkt ve kolay bir metodla bunu yapabilmeleri büyük avantaj. Bununla
birlikte burası epey keyifli bir mekan olmuş, aşağı katında bilgisayarınızla
çalışmak, dışta kalan masalarda kahvenizi yudumlayıp, tatlı yemek de mümkün.
Hep söylerim, çalan müziklerin önemini. Yine burada oturduğum süre boyunca elimi
shazam’dan kaldıramadım. Benden söylemesi!
Son Topağacı
Geçtiğimiz günlerde giderek daha da popülerleşen Topağacı ve
Teşvikiye taraflarının ‘Son’ sakini de yerli yerinde şimdi. Ihlamur Yolu
Sokak’ın yepyenisi ‘Son’ bu aralar keşfettiğim mekanlar arasında en en şık ve
arz mekan diyebilirim. Lacivertin hüküm sürdüğü ortamda, atmosfer gerçekten
farklı ve konumu itibariyle de bambaşka bir ülkede kahve içiyormuşsunuz hissi
geçiyor içinizden. Bunda dışarıda bulunan merdiven kısmına yapılan oturma
alanının (Daha çok bir konser alanını anımsatıyor) da etkisi büyük. Ben o
cumartesi Son’a gittiğimde, burayı insanların bu denli hızla keşfetmiş
olmalarına çok şaşırdım. Çoğu masa doluydu. İçerde soğuktan kaçabileceğim, korunaklı
alandaki masaya yerleştiğimdeyse burnuma dolan o enfes kokuyla sarsıldım adeta.
Kahvem eşliğinde saatler geçirirken de bu harika koku hiç bitmedi. Tatlıların
hepsini sırf o kokuları yüzünden deneyebilirim dedim kendi kendime. Zaten Son’da
sade ve iştah açan bir menü var, kahvaltılıklar, atıştırmalıklar, makarna ve
tatlılardan oluşan. Özellikle ‘imam çok sevdi’ adını verdikleri patlıcan, süzme
yoğurt ve cevizden oluşan atıştırmalıkları ve pesto soslu casarecce
makarnaları, bir sonraki gidişimde ilk sipariş edeceğim şey olacak, buna
eminim!
Instagramda gördükçe atıyorum listeme önerilerini ama blogda okumak da ayrı güzel!
YanıtlaSilTeşekkürler, sevindim çok :)
YanıtlaSil